Yerleşen ve hatta köyler kuran avcı-toplayıcı grupların birbirleriyle kurdukları ilişkileri belirli bir seviyeye getiren koşullar değerlendirilecek ve bu durumun ortak konuları görüşmenin önemini nasıl artırdığı tartışılacaktır. Bu çerçevede, dış ilişkilere girme ayrıcalığını da içerecek şekilde “elitler”in nasıl geliştiği ve kozmopolitanlaştığı incelenecektir. Böylece, ortak aidiyet ve hukuk alanları kurma çabalarının anıtsal örneklerinin sembolü olan Göbeklitepe özelinde dönemin “uluslararası ilişkiler ve hukuku”nun nasıl şekillendiği de değerlendirilebilecektir.