Toplanan ve avlanan ürünlerin paylaşımı, başta “eş bulma” olmak üzere çıkan uyuşmazlıkların çözümü ve gündelik yaşamın olağan akışının sağlanması için atılan adımlar ele alınacak, özellikle de herkesin herkese muhtaç olduğu koşullarda düzeni bozanlara karşı alınan önlemler tartışılacaktır. Eşitlikçiliğin bir tercih değil adeta bir zorunluluk olduğu ve bu düzeni bozmanın kimsenin lehine olmadığı gösterilecektir. Ayrıca benzer düzenler birbirleriyle olan ilişkileri de irdelenecek, ilksel göçer avcı-toplayıcıların “uluslararası ilişkiler ve hukuk anlayışı” değerlendirilecektir.