Yazar: Ali Şevket Ovalı
1994 Budapeşte Zirvesi ile kurulan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) silahların kontrolü, terörizm ve enerji güvenliği gibi klasik güvenlik konularının yanı sıra demokrasi, insan hakları, çatışmaların önlenmesi, kriz yönetimi, çatışma öncesi erken uyarı ve çatışma sonrası rehabilitasyon alanlarında da siyasi diyalog forumu olarak işlev gören uluslararası bir örgüttür. Diğer örgütlerden farklı olarak bağlayıcılığı olan bir kurucu antlaşması/sözleşmesi bulunmayan AGİT’te kararlar oybirliği ile alınır ve bu kararların siyasi bağlayıcılığı vardır. NATO ve AB gibi örgütlerle kıyaslandığında son derece kısıtlı bütçesine rağmen AGİT’in başarıyla yürüttüğü pek çok misyon vardır. AGİT’in halen üç kıtadan 57 üyesi ve Asya’dan 5 Akdeniz’den 6 ülkenin içinde yer aldığı işbirliği ortakları bulunmaktadır.
Her ne kadar 1994’te kurulmuş olsa da AGİT’in geçmişi 1970’lerde Doğu ve Batı Blokları arasındaki yumuşama dönemine dayanmaktadır. 1972’nin sonunda iki Almanya arasında imzalanan anlaşma sadece iki ülkenin birbirlerini tanımaları anlamına gelmiyor aynı zamanda bloklar arası bir diyalog sürecinin de yürütülebileceğine işaret ediyordu. Temmuz 1973’te Helsinki’de başlayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) işte tam da bu yumuşama atmosferinin bir sonucuydu. Yaklaşık iki yıl süren görüşmeler neticesinde 1975’te imzalanan Helsinki Nihai Senedi üç ana alanda/sepette toplanan ilkeler ve işbirliği sahaları belirlemiştir.
Devletler arasındaki ilişkilerin hangi ilkeler çerçevesinde yürütüleceğinin belirlendiği birinci sepette, eşit egemenlik, egemenlik haklarına saygı göstermek, sınırların ihlal edilmemesi ve toprak bütünlüğüne saygı, anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümü, içişlerine karışmama, ilişkilerde güç kullanma veya güç kullanma tehdidinde bulunmamak gibi ilkelere yer verilmişti. Bunun dışında. düşünce, ibadet ve inanç özgürlüğü de dahil olmak üzere temel hak ve özgürlüklere saygı, tüm halklar için eşit haklar ve kendi kaderini tayin hakkı, devletler arasında işbirliği ve uluslararası hukuktan doğan sorumlulukların iyi niyet çerçevesinde yerine getirilmesi gibi maddeler de bulunmaktaydı. Birinci sepette ayrıca askeri manevra ve tatbikatların önceden haber verilmesi ve silahsızlanma gibi güven arttırıcı tedbirlere de yer verilmiştir. İkinci sepette ise, ekonomi, ticaret, çevrenin korunması, kalkınma, bilim ve teknoloji gibi güvenliğe katkıda bulunacağı düşünülen alanlarda işbirliği öngörülmüştür. Üçüncü sepette ise siyasi koşullar sebebiyle ayrı düşen ailelerin birleştirilmesi, farklı devlet vatandaşlarının birbirleriyle evlenmelerinin kolaylaştırılması ve seyahat izinleri ile diğer insani konularda işbirliği öngörülmekteydi.
1975 sonrasında AGİK, ilkeleri ve kapsamlı işbirliği alanları ile bloklar arası ilişkilerin karşılıklı güven ve diyalog çerçevesinde yürütülebileceği ve işbirliğini teşvik eden belki de tek ve en kapsamlı platform olmuştur. Henüz kurumsal bir yapıya kavuşturularak örgüt haline getirilmemiş olan AGİK, Soğuk Savaş’ın resmen bitişine kadar konferanslar ve toplantılar aracılığı ile işbirliği sağlayan bir platform olma işlevselliğini sürdürmüştür. Sovyetlerin Afganistan’ı işgali ile birlikte 1980’den itibaren bloklar arasında yeniden gerilen ilişkiler AGİK’le yürütülen süreçlere de yansımış, fakat tüm gerilimlere rağmen bu platform aracılığı ile sürdürülen diyalog ve işbirliği 1990’a kadar devam etmiştir. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte AGİK’i sadece bir konferans ve toplantılar dizisi olmaktan çıkararak kurumsal bir yapıya dönüştürecek çalışmalar ivme kazanırken, bu doğrultuda en ciddi adım 1990’da Paris’te atılmıştır.
1990’daki Paris Zirvesi’nde Yeni Bir Avrupa İçin Paris Şartı olarak adlandırılan belge imzalanmıştır. Bu belge ile imzacı ülkeler, yeni Avrupa’nın ilk gündeminin demokrasiye geçiş ve insan haklarına saygı olacağını kabul etmişlerdi. İmzacı devletler Paris Şartı ile aynı zamanda yeni Avrupa’nın gündemi ve güvenlik gereksinimleri için AGİK’e bir çağrıda bulunarak sekretarya, idari birimler ve saha operasyonlarını yürütecek kalıcı ve kurumsal bir yapı kurulmasını istemişlerdir. AGİK bünyesinde Soğuk Savaş sonrasının tehditleri ve güvenlik ihtiyaçlarına karşılık verecek diyalog süreçleri yürütülmüş ve yeni anlaşmalar da imzalanmıştır. 1990 Paris Zirvesinde imzalanan Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması (AKKA) ve 1992’de imzalanan Açık Semalar Antlaşması (ASA), AGİK’in Soğuk Savaş sonrasında uluslararası güvenliğe yaptığı en önemli katkılardır. Eski Yugoslavya’nın parçalanması ve Avrupa ile komşu bölgelerde patlak veren gerilimler, AGİK’in kurumsal bir yapıya dönüştürülmesini süreçlerini hızlandırmış ve 1994 Budapeşte Zirvesi ile AGİK’ten AGİT’e geçiş yapılmıştır.
AGİT’in yapısına bakıldığında karar alıcı organlar şunlardır: devlet ve hükümet başkanlarından oluşan ve ihtiyaç duyulduğu zaman toplanan Zirveler; senede bir kez üye ülkelerin dışişleri bakanlarının katılımıyla toplanan Bakanlar Konseyi; üye devletlerin daimi temsilcileri aracılığı ile katıldıkları ve haftada bir toplanan Daimi Konsey; askeri güvenlik konularının karara bağlandığı Güvenlik İşbirliği Forumu; her yıl bir ülkenin dışişleri bakanı tarafından yürütülen ve önceki mevcut ve sonraki başkanların katıldığı üçlü yapı ile de işleyen Başkanlık makamı. İdari yapının en üstünde ofisi Viyana’da olan sekreterlik bulunurken, çatışma önleme merkezi, ekonomik ve çevresel faaliyetler, cinsiyet eşitliği birimi, ortaklarla işbirliği, sınır aşan tehditler ve kaçakçılıkla mücadele birimleri de Sekreterlik bünyesinde faaliyet göstermektedir. AGİT’in idari yapısında belirli alanlar üzerine uzmanlaşmış üç ayrı kurum da bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Varşova’daki Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi, Viyana’daki Basın Özgürlüğü Temsilciliği ve Lahey’deki Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliğidir.
AGİT bugün Helsinki Nihai Şartı ile kapsamı belirlenen güvenliğin üç farklı boyutunu (askeri-siyasi, ekonomik-ticari, insani) kapsayacak önemli çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar gençlik ve eğitim projelerinden cinsiyet ayrımcılığı ile mücadeleye, seçim gözlemciliğinden siber güvenliğe, göçten ayrımcılıkla mücadeleye kadar çok geniş bir yelpazede devam etmektedir.
Okuma Önerileri
- Kitap: Seth G. Jones, The Rise of European Security Cooperation, Cambridge, Cambridge University Press, 2007.
- Makale: David J. Galbreath ve Aynur Seidyusuf, “Organization for Security and Cooperation in Europe”, Handbook of Governance and Security, der. James Sperling, Elgaronline, 2014, s. 656-670.
- Makale: Emma J. Stewart, “Restoring EU–OSCE cooperation for pan-European conflict prevention”, Contemporary Security Policy, Cilt 29, No 2, 2008, s. 266-284.
- Makale: Ersin Embel, “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)”, UİK Güvenlik Yazıları Serisi, No 4, Eylül 2019, https://trguvenlikportali.com/wp-content/uploads/2019/10/AvrupaGuvenlikIsbirligiTeskilati_ErsinEmbel_v.2.pdf (Erişim Tarihi: 22 Kasım 2020).
İzleme Önerileri
- Konu Anlatımı: Uluslararası Örgütler – Ünite5 Özet – Animasyonlu Anlatım, Açıköğretim Sistemi – Anadolu Üniversitesi https://www.youtube.com/watch?v=2rjeLg0FUJI (Erişim Tarihi: 22 Kasım 2020).
- Video: What is OSCE?, The Organization for Security and Co-operation in Europe (OSCE) https://www.youtube.com/watch?v=KRYMwpQ44X0 (Erişim Tarihi: 22 Kasım 2020).
Dinleme Önerileri
- Podcast: “Episode 19: The OSCE’s Role in a COVID-19 World”, War & Peace, Mayıs 2020, https://podcasts.google.com/feed/aHR0cHM6Ly9mZWVkLmF1c2hhLmNvL3lnZHp2dURSbXBYTA/episode/YzgwNGQ5ODdiMzkzZDhiNmE4ZjM5M2ExZDNjZjg1N2IyNDgyMzA2Yg?hl=en-TR&ved=2ahUKEwifh_z5mJbtAhVRzIUKHUwBAfYQjrkEegQIBRAF&ep=6 (Erişim Tarihi: 22 Kasım 2020).