Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği (UİK) tarafından Mayıs 2019 ile Kasım 2020 arasında gerçekleştirilmekte olan “SECOP: İş Birliği Yoluyla Güvenlik Projesi” kapsamında ikinci toplantı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliği ve desteğiyle “Batı ile Doğu Arasında Türkiye: Siyaset, Ekonomi ve Dış Politika” başlığıyla 4 Mart 2020’de Mersin’de gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın yürüttüğü konferansın konuşmacıları TÜSİAD Baş Ekonomisti Dr. Zümrüt İmamoğlu, gazeteciler Soli Özel ve Gazeteci Murat Yetkin ile Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe idi.
Konferansın açılış konuşmasını MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan gerçekleştirdi. Kızıltan, Türkiye’nin hem Avrupa hem de Asya ile önemli ilişkiler içinde olduğunu hatırlatarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin Batı ile yakınlaşıp demokrasi, hukuk, eşitlik ve insan haklarına saygı alanlarında gelişme kaydedilmesi ile Türk toplumunun sanayi, bilgi, teknoloji, sanat, kültür ve ekonomi alanlarında güçlenme odaklı olduğunu vurguladı. Bunların sonucu olarak Türkiye’nin güçlenmeye başladığını ifade eden Kızıltan, tüm Dünya’nın Türkiye’nin gelişiminin farkına vardığını ve Dünya’nın Türkiye’nin Batıdan aldığı model ile Doğu coğrafyasında genişlemesini izlediğini ifade etti. Son olarak, Kızıltan Türkiye’nin Batı ile Doğu arasında sıkıştığını ve bu durumdan nasıl çıkılabileceğini panelden öğreneceklerini belirtti.
Murat Yetkin, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin iç siyasi yansımalarını değerlendirdi. Yetkin, yaşadığımız çağda ekonomi ile iç ve dış siyaseti birbirlerinden ayırmanın imkansızlığını anlatarak, Türkiye’nin dış siyasetini değerlendirdi. Yetkin, savaşlarda elde edilen başarıların genel olarak iç siyasi başarı getirmeyebileceğini ifade ederek, esas belirleyicinin ekonomik gelişmeler olduğunu belirtti. Bunlara ek olarak, Yetkin tüm dünyada bir kaos yaşandığını ve Davos’un bu yılki konusunun ‘Batısızlık’ olduğunu hatırlatarak, Batı’da fark edilen bozulma gibi Doğu’nun da farklılaşmaya başladığını ve artık Doğu’nun Doğu olmaktan çıktığını kaydetti.
Dr. Zümrüt İmamoğlu ise ekonomik değerlendirmeler yaptı. Batı ile Doğu diye bakınca kalkınmayla kalkınamama arasında bir Türkiye tablosunun görüleceğini belirten İmamoğlu, bugünkü Türkiye ekonomisi açısından yapısal reformlar yapılmadan ilerlemenin zor olacağını belirtti. İmamoğlu ayrıca, sürdürülebilir büyüme reçetesi için çözüm önerilerini de açıklayarak, finansal istikrarın önemli olduğunu, enflasyonun yüzde 5’in altına inmesi gerektiğini, mali disiplinin sıkı para politikalarıyla güçlendirilmesi gerektiğini ve verimliliğin arttırılması ile yeni pazarların önemini vurguladı.
Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, Türkiye ile AB ilişkilerini değerlendirerek, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları ve Libya mutabakatı sonrasında Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin çıkmaza girdiğini dile getirdi. Halen yaşanmakta olan göç kriziyle durumun daha da kötüye gittiğini belirten Açıkmeşe, ilişkilerin her an bitebileceğini söyledi. Açıkmeşe, özellikle son yıllarda resmi raporlarda geçmese de, Avrupalı liderlerden Türkiye’nin stratejik ortak olduğu söylemini daha sık duymaya başladığımızı belirtti. Açıkmeşe bu durumun ekonomik anlamda işbirliğini arttırabileceğini fakat Gümrük Birliğinin geliştirilememiş olmasının engel teşkil ettiğinden söz etti. Açıkmeşe, diğer işbirliği konularını ise göç, enerji ve güvenlik olarak tanımladı.
Soli Özel, ‘Doğu” tanımının artık yeterli bir tanım olmadığını belirterek, Doğu denildiğinde akla önce Ortadoğu’nun geldiğini, Türkiye’nin bu noktada diğer ülkelere göre daha gelişmiş ve ileri göründüğünü kaydederek, 21. yüzyılda artık Japonya gibi ülkelerin de bunun içine girdiğini belirtti. Doğu’nun Batıya karşı mevcut ekonomik üstünlüğü hatırlatan Özel, Doğu’nun ayrıca Batının siyasi üstünlüğünü de tehdit edebileceğini söyledi. Türkiye’nin, farklı kıtaların birleştiği bir coğrafyada olduğunu kaydeden Özel, Amerika’nın, Avrupa’nın ve Rusya’nın zaman zaman Türkiye ile ilişkilerinde iniş/çıkışlar ve sertlikler yaşanmalarına rağmen, bu ülkelerin Türkiye’nin önemi ve konumu nedeniyle Türkiye ile bağlarını koparamadığını belirtti. Özel, Türkiye’nin yaşadığı sıkıntılardan çıkışı için çözüm önerilerini de belirtti. Bu bağlamda, gerçekçi değerlendirmeler yapılması ve Türkiye’nin gücünü doğru analiz etmesi gerektiğinin önemini vurguladı. Türkiye’nin ekonomisinin güçlü olmasının gerektiğini belirten Özel, aynı zamanda iç huzura ihtiyacın önemini de vurguladı. Özel ayrıca Türkiye’nin bugünkü stratejik hedefinin belirlenmesinin önemini kaydetti. İdeolojik takıntılardan kaçınılması ve kurumların yeniden işletilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Özel son olarak, dış politikada diplomasiye önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Bu konferansa ek olarak, Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe’nin moderatörlüğünde, Mersin Üniversitesi’nde 4 Mart 2020 tarihinde “Güvenlik Tartışmalarında Dönüşüm” başlıklı bir öğrenci semineri de düzenlendi.