Ortadoğu’da son günlerde şiddeti artan çatışmalar sonucu ortaya çıkan insani sorunlar ve bunlara karşılık vermede yaşanan zaafiyet Uluslararası İlişkiler Derneği Yönetim Kurulu olarak bizleri derinden üzmektedir. Bu noktadan hareketle, bölgede özellikle sivil halka yönelik siyasi, ulusal, etnik ve dini temellere dayalı yaygın ve sistematik saldırıları kınamayı bir insanlık görevi sayıyoruz.
Ortadoğu bölgesinde yıllardır süregelen ve özellikle son dönemde Gazze, Irak, Suriye ve Libya’da yaşanan çatışmalar sadece bölgesel güvensizlikler yaratmakla kalmamakta, küresel düzeyde siyasi, ekonomik ve toplumsal istikrarsızlıkları da tetiklemektedir. Bu nedenle, tarafların ivedikle sürekli ateşkesi sağlamaları, insanlık suçlarına son vermeleri ve Uluslararası Hukuk prensipleri ışığında uyuşmazlıkların barışçı şekilde çözümü için çaba göstermeleri gerekmektedir.
Uluslararası İlişkilerde yalnızca meşru müdafaa hallerinde kabul edilen kuvvet kullanımı temel olarak barış ve güvenliğin tesisini hedeflemelidir. Siyasi hedeflere yönelik kuvvet kullanımı hiç bir şekilde meşru kabul edilemez. Başta çocuklar olmak üzere, tüm sivillere karşı girişilen yerinden etme, öldürme, tecavüz ve benzeri eylemler insani, vicdani ve toplumsal değerler ile Uluslararası Hukukun evrensel ilkelerine aykırıdır.
Benzer şekilde, şiddete şiddetle karşılık vermek, ayrımcı nefret söylemi ile kitleleri hareketlendirmek ve genel olarak hoşgörü ortamını zedelemeye yönelik açıklama ve eylemlerde bulunmak, bölge halklarına zarar vermekte ve barış sağlamaya yönelik çabaları engellemektedir.
Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği Yönetim Kurulu olarak, Ortadoğu’daki çatışmalar ve sivil halka yönelik şiddet nedeniyle zedelenen barış ve güvenlik ortamının tesisi için herkesi göreve davet ediyoruz.